Yazılım dünyasında bir süre vakit geçirdiğinizde, ister istemez şu soruyla yüzleşirsiniz: “İyi kod yazmak mı, yoksa yeterli kod yazmak mı daha önemli?” Bu, hem bireysel projelerde hem de ekip çalışmasında sürekli karşımıza çıkan, derin ve tartışmalı bir konudur. Bu yazımda bu ikilemi kendi deneyimlerim ve düşüncelerim üzerinden değerlendireceğim.
İyi Kod Nedir?
İyi kod, genelde şu özelliklere sahip kod olarak tanımlanır:
- Okunabilir, net ve iyi organize edilmiş.
- Geliştirici topluluğunda kabul görmüş en iyi uygulamalara (best practices) uygun.
- Modüler ve yeniden kullanılabilir.
- Test edilebilir ve bakımı kolay.
Bu listeye baktığımızda, iyi kod yazmanın bir sanat gibi göründüğünü söylemek yanlış olmaz. Ancak burada şu soruyu sormak gerek: Her zaman bu kadar “iyi” kod yazmaya vaktimiz var mı?
Yeterli Kod Nedir?
Yeterli kod ise adından da anlaşılacağı gibi “işi gören” koddur.
- Çözmesi gereken problemi çözer.
- Kullanıcının beklentisini karşılar.
- Çoğu zaman geliştirme ve teslim süresini kısaltır.
Yeterli kod, genellikle “mükemmeliyetçilik tuzağından” kaçınmak isteyenlerin tercihidir. Bu yaklaşımı benimseyenler, “çalışıyorsa yeterlidir” felsefesine sahiptir.
Mükemmeliyetçilik Tuzağı
Bir yazılımcı olarak, özellikle kariyerimin başlarında, her zaman en iyi kodu yazma eğilimindeydim. Kodun içinde tek bir ekstra satır kalmasın, fonksiyonlar mükemmel isimlendirilmiş olsun, her şey kitap gibi olsun diye saatler harcadığım çok oldu. Ancak fark ettim ki, bazen mükemmeliyetçilik, projeyi geciktiren ve gereksiz enerji tüketen bir alışkanlığa dönüşebiliyor.
Mükemmeliyetçiliğin, özellikle hızlı geri dönüş gereken projelerde, maliyetli bir lüks olduğunu gördüm. Zamanında teslim edilmeyen bir “iyi kod”, işini doğru yapan “yeterli kod” kadar değerli olmayabiliyor.
İyi Kod Ne Zaman Gereklidir?
Tabii ki her zaman yeterli kodla ilerlemek doğru bir strateji değil. Şu durumlarda iyi kod yazmak bir zorunluluktur:
- Uzun vadeli projelerde, ekibin büyüyebileceği ve kodun başkaları tarafından okunabilir olması gerektiğinde.
- Kritik sistemlerde, hatanın maliyetinin yüksek olduğu durumlarda (örneğin, finansal yazılımlar veya sağlık sistemleri).
- Açık kaynak projelerinde veya gelecekte yeniden kullanılabilir bir kod tabanı oluştururken.
Yeterli Kodun Gücü
Yeterli kodun gücü, genellikle projelerin hayata geçmesi için gereken hızı sağlamasından gelir. Ancak bu, yazılımcıların da bir denge kurmasını gerektirir. “Yeterli” kod yazarken gelecekte bakım ve geliştirme süreçlerini de düşünmek zorundayız. Yani kısa vadeli kazanç için uzun vadeli bir borç yükü oluşturmamak çok önemli.
Benim Denge Noktam
Kendi pratiğimde, iyi kod ile yeterli kod arasında bir denge kurmaya çalışıyorum. Başladığım bir projede önce problemi çözmeye odaklanıyorum, yani yeterli bir kod yazıyorum. Ancak kod çalıştıktan sonra, zamanım varsa iyileştirme yapmaya başlıyorum. Yani “önce çalışır hale getir, sonra temizle” prensibini benimsedim diyebilirim.
Bu yaklaşım, hem zamanımı daha verimli kullanmamı sağlıyor hem de mükemmeliyetçilikten gelen baskıyı üzerimden alıyor.
Sonuç
Yazılım geliştirmede iyi kod ile yeterli kod arasında bir seçim yapmak zorunda kaldığınızda, projenin gereksinimlerini ve teslim süresini göz önünde bulundurmak en doğrusu. Mükemmeliyetçilik güzel bir hedef olabilir, ama çoğu zaman zamanında teslim edilen ve kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayan “yeterli” bir kod, mükemmel olandan daha değerlidir.
Unutmayın, mükemmel kod yoktur, sadece sürekli gelişen kod vardır 😉